Bir danışan mektubu

Bir regresyon egitiminde tanistigim ve cok sevdigim kursiyerimin gonderdigi maili kendi istegi üzerine ve sizlere ışık olması adına paylaşıyorum. 

 

UFACIK BİR DOKUNUŞ, SONUÇ MUTLULUK 

 

 

Hayatın koşuşturması içinde yuvarlanırken bazen bakıp da göremediğimiz, görüp de anlamadığımız ne çok şey varmış. İnsan yaşadığı sorunu tüm samimiyetiyle çözmeyi aklına koyunca bakan gözler görmeye, anlamaya başlıyormuş. 

 

Meğer önemsemediğimiz ufacık konular, sözler, imalar ne büyük yaralar açıyormuş hem de en sevdiklerimizde. İşin tuhafı sevdiklerimiz de hayatındaki sıkıntının kaynağının, başkalarının sözlerine veya davranışlarına yüklediği anlamlardan olduğunu hiç bilmemiş, bilememiş. Evet arkadaşlar, ben öyle şeyler yaşadım/yaşıyorum ki; işte yukarıda yazdıklarım bunların özeti. Nedir bu yaşananlar? 

 

Örnek vermek gerekirse, beş yaşlarından beri büyük tuvaletini gidip bir türlü tuvalete yapmayıp, kendini sıka sıka en sonunda iç çamaşırına kaçıran kızımla ilgili yaşadıklarım. Kızım şu anda on beş yaşında. Taa beş yaşlarından bu yana bu problem kabusum olmuştu. 

 

Bir yanda kocaman, ergenlik çağında bir genç kız; bir yanda banyoda yıkanmayı bekleyen iç çamaşırlar. Her banyoya girdiğimde sinirden deliye dönmemek elde değil ve kızımla bu konuyu defalarca uygun bir dille konuşmama rağmen değişen bir şeyin olmaması da cabası. Daha küçücükken çocuk psikiyatristine götürdüğümde fiziksel bir neden olup olmadığı araştırıldı önce; bulunamayınca beş yaşındaki kızıma depresyon ilacı verildi, ilacın içeriğini okuduğumda ise hemen çöpe atıverdim.  

 

Bir daha da doktora götürmedim kızımı. Sabırla düzelmesini bekledim, hoşgörülü olmaya çalıştım. Olmadı, ne yaptıysam olmadı.  Böylece yıllar geçti, kızım bu gün on beş yaşında artık bu durum iyice sıkıntı olmaya başladı. Biliyordum ki kızım bunu istemeden yapıyor.  Bundan emindim. Ancak bu sorunu nasıl çözerim, ne yapabilirim noktasında… 

 

Bir gün (yaklaşık üç ay önce) fotoğraflarından içimi ısıtan, bende yoğun sevgi ve şefkat duygusu uyandıran birine mail attım. Kızımla ilgili sorunu kısaca belirttikten sonra, X iline ne zaman geleceğini, kızıma bireysel seans yapıp yapamayacağını sordum. Cevap hemen geldi “Yarından sonra ordayım, ancak bireysel seans yerine eğitim amaçlı geliyorum ve size eğitim almanızı tavsiye ediyorum.” Haydaa ben eğitim almayı hiç düşünmemiştim ki, diğer taraftan kızım bu konuyu biriyle paylaştığımı duyarsa kıyametleri koparır, aramızdaki ilişki zedelenebilir.  Bundan çekiniyorum bir yandan, belki kızımı başka bir nedenle gidiyoruz diye ikna edebilirim diye düşünüyorum. 

 

Bu cevaptan sonra “Neden olmasın, zaten bu konulara hep ilgi duydum, fena mı bu işin mutfağına gireceğim” dedim. Ve iyi ki de demişim.  A. Nilgün AKTAŞ hanımdan dört günlük regresyon eğitimi aldıktan sonra ilk olarak kızımla çalıştım ve sadece üç seanstan sonra sorunun tamamen bittiğini hayretle gözlemledim!!  Bu konulara hiç ilgi göstermeyen eşim de oldukça memmundu. Üstelik sadece yukarıda anlattığım sorun çözülmedi kızımın ders başarısı da yükseldi, çünkü artık kendine güveni geldi ve sanki büyüdü, olgunlaştı.  Sonuç mutluyuz! Regresyon eğitiminde ne mi oluyor?  Bir kere bir türlü çözemediğimiz fiziksel ya da ruhsal sıkıntıların korkuların kaynağının çok eski zamanlarda belki çocukluğumuzda, annemizin karnındayken ya da bilemediğimiz, hayal dahi edemediğimiz bambaşka yerlerde yaşadıklarımızın bizde yarattığı duygusal travmalardan olduğunu fark ediyoruz.  

 

Bunu okumak söylemek değil yaşamak gerek gercekten anlamak için. Farkındalık bir kere başlayınca gerisi çorap söküğü gibi geliyor.  Problemin sonucundan uzaklaşıp nedenini bulunca çözüm gerçekten kolaylaşıyor. Kaynağın tespiti sıkıntıyı bitiriyor. Sevgili Nilgün iyi ki bana eğitime katılmam yönünde telkin verdin, iyi ki seni tanıdım dört gün boyunca çok büyük farkındalıklar yaşadım ve yaşadıklarım senin de dediğin gibi inanılmazdı.  Seni çok seviyorum ve daha çok insanın yüreğine dokunmanı diliyorum. Arkadaşlar sizlerle paylaştığım kızımla ilgili sorunumun yanında çok daha farklı sorunlarım da var, şu anda bunlar üzerinde çalışıyorum ve gidişat gayet başarılı.  Bana balık vermeyip balık tutmayı öğreten A.Nilgün AKTAŞ’a tekrar teşekkür ederim. 

 

Sevgiyle kalın.  

 

M.K. 



Diğer Makaleler

Subliminal çalışmalardaki geri bildirimler

 

Nilgün hn. merhaba,

 

Sizi uzun zaman aradım  bugün bulabildim. bir arkadaşım sizin telkin cd lerinizi dinliyor ve kendisinde büyük bir değişim ...


Kişiye Özel Subliminal Çalışma

 

Durumunuzu, sorunlarınızı, hedeflerinizi, gerçekleştirmek istediğiniz arzularınızı bize yazarak ulaştırmanız durumunda tamamen kişinin durumuna spesifik 'Kişiye Özel Bilinçaltı Subliminal Telkin ...


Subliminal telkinler

 

Henüz küçük bir çocukken bilinçaltınızda oluşmuş çekirdek inançlar, kısır döngü şeklinde tekrar tekrar aynı olayları size yaşatarak, yaşam kalitenizi ...


Kuantum Yaşam Koçluğu Nedir ?

 

Diğer koçluklarda uygulanan tüm yöntemlere ek olarak farklı bir dizi teknikler de içeren koçluk ...


Hipno - terapi Nedir ?

 

Yaptığımız her hareket bir düşünce ile başlar. Yaşamla başa çıkabilmemiz için bizi yönlendirir, kendi bildiklerine dayanarak. Hayatta nerede olduğumuzun, kim olduğumuzun bir önemi yok, ...


Mantık ne der ? Bilinçaltı ne söyler ?

 

Mantık ve bilinçaltı birbirlerinden bağımsız çalışan iki farklı mekanizmadır.

 

Bu yüzden yaşadığınız duygusal bir duruma mantıklı zihninizin sunacağı neden ile, ...


Zihin kontrolü nedir ve neden yapılmalıdır ?

 

Zihin 24 saat hiç durmadan çalışan ve susmak bilmeyen bir makine gibidir.

 

Ta ki siz kontrolü ele alıp onu susturana kadar.

 

Beyin çalışma prensibi gereği ...


Eğitim ve çalısmalarımızdan haberdar olmak için e-posta adresinizi kaydedin.
E-Mail: